Suchen in GiNDok

Recherchieren Sie hier in allen Dokumenten, die auf GiNDok publiziert wurden.

Filtern nach
Letzte Suchanfragen

Es wurden 469 Ergebnisse gefunden.

Zeige Ergebnisse 441 bis 445 von 469.

Sortieren

  1. Autobiografie, Interkulturalität und Engagement : zu Ingeborg Rapoports Autobiografie Meine ersten drei Leben (1997) Otobiyografi, Kültürlerarasılık ve Angajman : Ingeborg Rapoport'un Otobiyografisi üzerine "Meine ersten drei Leben (1997)"
    Erschienen: 25.06.2017

    Ingeborg Rapoports Autobiografie geht über eine Autofiktion hinaus und greift auf ihre interkulturellen Erfahrungen auf. Ihr autobiografisches Schreiben konzentriert sich insofern auf ihre unterschiedlichen Erfahrungen in den verschiedenen Heimaten... mehr

     

    Ingeborg Rapoports Autobiografie geht über eine Autofiktion hinaus und greift auf ihre interkulturellen Erfahrungen auf. Ihr autobiografisches Schreiben konzentriert sich insofern auf ihre unterschiedlichen Erfahrungen in den verschiedenen Heimaten (Kamerun, USA und Deutschland). Der vorliegende Beitrag untersucht Dimensionen ihres interkulturellen Lebenslaufs. Ausgegangen wird davon, dass die postmoderne Autobiographie zum Medium der Interkulturalität geworden ist.

    Rapoport versteht sich besonders als Zeugin ihres Jahrhunderts und stellt die Kolonisierung in ihrer Heimat Kamerun, den deutschen Nazismus sowie den Holocaust, die unkritische Zusammenarbeit zwischen Nord und Süd als die einen fruchtbaren interkulturellen Austausch hindernden Faktoren dar.

    Exemplarisch wird an Rapoports Äußerungen nachgewiesen, inwiefern Interkulturalität und Engagement Hand in Hand gehen. In ihrem interkulturellen Engagement tritt Rapoport auf als Antikolonialistin, Nazismus- und Holocaustkritikerin und besonders aber auch als eine den Frieden suchende Autorin, deren Denkweise in die Nähe des Levinasschen Humanismus gerückt werden dürfte. Ingeborg Rapoport'un otobiyografisi, otobiyografik kurmacayı aşıp yazarın kültürlerarası deneyimlerini ele almaktadır. Yazarın otobiyografik yazma uğraşısı üç farklı memleketinde (Kamerun, ABD ve Almanya) yaşadığı deneyimler üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu makale, onun kültürlerarası yaşam öyküsünün boyutlarını ele almaktadır. Burada postmodern otobiyografinin kültürlerarasılık için bir araç olduğu gerçeğinden hareket edilecektir.

    Rapoport kendini yaşadığı yüzyılın bir tanığı olarak görmekte ve memleketi Kamerun'un sömürgeleştirilmesini, Alman Nazizmini ve Yahudi Soykırımını, Kuzey ve Güney arasındaki tartışılmayan işbirliğini, verimli bir kültürlerarası alışverişi engelleyen etkenler olarak betimlemektedir.

    Rapoportun ifadelerinden örneklerle, kültürlerarasılık ve angajmanın el ele yürüdüğü kanıtlanmıştır. Kültürlerarası angajmanıyla Rapoport sömürge karşıtı, Nazizm ve Soykırım eleştirmeni ve özellikle de, düşünüş biçimiyle Emmanuel Levinas'ın hümanizmine yakınlığıyla barış arayan bir yazar olarak ortaya çıkmaktadır.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Deutsch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Literaturen germanischer Sprachen; Deutsche Literatur (830)
    Schlagworte: Rapoport, Ingeborg; Interkulturalität; Kolonialismus; Antikolonialismus
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  2. Schöner als der Mond : Beautys in den Volksmärchen von Grimm und Kúnos More beautiful than the moon : beauties in the fairy tales of Grimm and Kúnos Aydan Güzel : Grimm ve Kunos Masallarında Güzellik Anlayışı
    Autor*in: Ozan, Meral
    Erschienen: 25.06.2017

    Die vorliegende Untersuchung beabsichtigt die Schönheitsauffassung in der deutschen und türkischen Erzählwelt in ihrer Bedeutung, Funktionalität und kulturellen Einbettung herauszuarbeiten. Ausgehend von den Märchen der Brüder Grimm (Erstausgabe von... mehr

     

    Die vorliegende Untersuchung beabsichtigt die Schönheitsauffassung in der deutschen und türkischen Erzählwelt in ihrer Bedeutung, Funktionalität und kulturellen Einbettung herauszuarbeiten. Ausgehend von den Märchen der Brüder Grimm (Erstausgabe von 1812 und 1815) und den türkischen Märchen von Ignácz Kúnos (Erstfassung,1887) werden die Begriffe "schön", "Schönheit" und "Ästhetik" analysiert und zur Diskussion gestellt. Mittels einer Korpusanalyse werden so die Märchentexte einer hermeneutisch-analytischen, mythologischen und kulturtheoretisch-kritischen Betrachtung unterzogen. Ziel dabei sind die Maßstäbe der Schönheit zu hinterfragen. Was wird in der Märchenwelt als "schön" empfunden? Worin liegt die Grenze vom Schönen zum Hässlichen? Hier ist auch zu fragen, inwieweit das kulturelle Umfeld die Auffassung zum Schönen beeinträchtigt The beauty is since beginning of mankind in the centre of the life of many cultures. From ancient time the beauty is also undisputed the subject of debate in the science. By the nearness to the aesthetics beauty is also a subject of art, music and particularly literature. In different text types of narratology like epics, legends and fairy tales the beauty is strongly expressed. Besides, the folk tale takes a special place. The aim of this paper is to research the view of beauty in German and Turkish folk tales. Besides, analyze of beauty refers exclusively to feminine figures in the world of folktale in both cultures. Beauty characteristics of men, animal and nature are excluded. So meaning, function and cultural aspects of beauty are in the center of the examination. On the bases of the texts of the Brother Grimm (first version of 1812 and 1815) and the Turkish folktales of Ignácz Kúnos (first version of 1887) the terms "beautiful", "beauty" and "aesthetics" will be analyzed and discussed with regard to mythology, culture and to the theory of telling by the method of hermeneutics. Aim of the research is also to examine the standards of beauty critically in the German and Turkish culture İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren 'güzellik' toplumsal yaşamın merkezinde yer almıştır. Antik çağdan bu yana "güzellik" ve "güzel olma" olguları şüphesiz bilimsel tartışmaların da odak noktasını oluşturmaktadır. Estetik anlayışına yakınlığı nedeniyle "güzel" kavramı aynı zamanda sanatın, müziğin ve özellikle de edebiyatın konularındandır. Farklı milletlere ait destan, efsane ve masal gibi naratolojinin farklı metin türlerinde "güzellik" unsuru belirgin bir şekilde dile gelir. Halk masalı bu bağlamda özel bir konuma sahiptir. İlgili çalışmanın amacı Alman ve Türk halk masallarında yer alan güzellik anlayışını araştırmaktır. Ele alınan bu araştırmada ise güzel kavramı Alman ve Türk olmak üzere her iki anlatı kültüründe yer alan masal dünyasına ait dişil tipler ile sınırlandırılmıştır. Bu bağlamda eril tipler, hayvanlar âlemi ve farklı tabiat olaylarına özgü güzellik unsurları ve kriterleri inceleme dışında tutulmuştur. Dolayısıyla güzel kavramının anlam dokusu, işlevi ve kültürel zemini çalışmanın odak noktasıdır. Grimm Kardeşlerinin masal derlemesi (1812 ve 1815 tarihli ilk baskıları) ve Ignacz Kunos'un masalları (1887 tarihli ilk baskı) çerçevesinde "güzel", "güzellik" ve "estetik" kavramları analiz edilerek tartışmaya sunulacaktır. Masallar anlatı teorisi, mitoloji ve kültürel eleştiri çerçevesinde Hermeneutik yöntemi ile incelenecektir. Bu bağlamda her iki kültüre özgü (yani Alman ve Türk toplum yapısında) güzelliğin ölçü değerlerini sorgulamak ayrıca hedeftir.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Deutsch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Literatur und Rhetorik (800); Literaturen germanischer Sprachen; Deutsche Literatur (830)
    Schlagworte: Märchenforschung; Schönheitsideal <Motiv>; Türkisch; Märchen; Kinder- und Hausmärchen
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  3. Sprach-Assoziation und Sprach-Konvention Dil Çağrışımı ve Dil Kullanımı
    Erschienen: 25.06.2017

    Adjektivbildungen mit unterschiedlichen Suffixen sind im Deutschen häufig, aber der differenzierte Gebrauch entspricht gewollten Bedeutungsunterschieden. Diese Bildungen scheinen keiner durchgehenden Systematik entsprechen zu wollen, sondern... mehr

     

    Adjektivbildungen mit unterschiedlichen Suffixen sind im Deutschen häufig, aber der differenzierte Gebrauch entspricht gewollten Bedeutungsunterschieden. Diese Bildungen scheinen keiner durchgehenden Systematik entsprechen zu wollen, sondern gehorchen in ihrer möglichen Verwendung der Konvention, der herrschenden Übereinkunft über den Alltagssprachgebrauch. Diesen muss man jeweils am Einzelbeispiel erlernen. Das Eindringen in das Verständnis solcher Möglichkeiten verfeinert das Sprachgefühl in erheblichem Maß. Solches kann man auch in den Unterricht einbringen. Almancada farklı soneklerle sıfat çekimi sık yapılır; bilinçli kullanım istendik anlam farklılıklarını yaratır. Bu sıfat çekimleri belirli bir sistematiğe uymuyor görünmekte, aksine olası kullanım durumunda geleneğe, günlük dil kullanımı konusundaki uzlaşmaya uygun gerçekleşiyor. Her bir kullanımı ise ayrı ayrı öğrenmek gerekmektedir. Bu tür olanakların anlaşılmasına vakıf olmak, dil duygusunu önemli ölçüde geliştirmektedir. Bu husus derslerde ele alınabilir.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Deutsch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Germanische Sprachen; Deutsch (430); Literaturen germanischer Sprachen; Deutsche Literatur (830)
    Schlagworte: Suffix; Adjektiv; Sprachgefühl; Sprachgebrauch; Deutsch
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  4. Formale Ähnlichkeiten der Wörter als Barikade im Lehr- und Lernprozess The possibel impediments of morphological similarities of words in learning and teaching process Kelimelerin Şekilsel Benzerliklerinin Öğretme ve Öğrenme Süreçlerinde Ortaya Çıkardığı Güçlükler
    Erschienen: 25.06.2017

    Although students make a great effort to learn a foreign language, it is an undeniable fact that they have some difficulties of understanding during communication. One of the prominent reasons of this situation is their having lack of vocabulary... mehr

     

    Although students make a great effort to learn a foreign language, it is an undeniable fact that they have some difficulties of understanding during communication. One of the prominent reasons of this situation is their having lack of vocabulary rather than grammar knowledge. This situation also effects the motivation of students in the process of learning negatively. Especially, words that have morphological similarities, but semantically different ones cause a problem in the process of learning, which can not be overcome without getting help professionally. The morphological similarities of the words lead students fail to understand different meanings of these kinds of words. For this reason, the purpose of this study is to investigate the words which cause difficulties because of the morphological similarities for the students to learn. As the study handles the subject in this concrete perspective, it contributes to the teachers having problems in teaching aforementioned difficult words. Öğrenciler bir yabancı dili öğrenmek için yoğun çaba harcasalar da iletişim esnasında anlama zorlukları yaşadıkları yadsınamaz bir gerçektir.Yaşanan bu zorlukların başlıca sebepleri arasında grameri eksikliklerden ziyade edinilen kelime hazinesinin yetersizliği gelmektedir. Bu durum öğrencinin öğrenme sürecindeki motivasyonunu da olumsuz etkilemektedir. Özellikle morfolojik açıdan birbirine çok benzeyen ancak anlam bakımından farklılıklar gösteren kelimeler öğrenim sürecinde, profesyonel yardım alınmadan üstesinden gelinemeyecek sorunlara yol açmaktadır. Kelimelerin morfolojik benzerlikleri, öğrencilerin bu tip kelimelerin farklı anlamlarını algılayamamalarına sebebiyet vermektedir. Bu sebepten dolayı çalışmanın amacı, şekli (morfolojik) benzerlikleri yüzünden öğrencilere zorluk çıkaran kelimeleri mercek altına almaktır. Çalışma bu haliyle konuyu somut bir çerçevede ele aldığı için bu tür zor kelimelerin öğretiminde çeşitli güçlüklerle karşılaşan öğreticilere de katkı sağalayabilecek niteliktedir

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Deutsch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Germanische Sprachen; Deutsch (430); Literaturen germanischer Sprachen; Deutsche Literatur (830)
    Schlagworte: Fremdsprachenunterricht; Mündliche Kommunikation; Aktiver Wortschatz; Wortschatz; Deutsch
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  5. Dialog der Kulturen und Texte oder die Migration der Übersetzung The dialogue of culture and text or the migration of translation Kültür ve Metinlerin Diyaloğu ya da Çevirinin Göçü
    Autor*in: Yücel, Faruk
    Erschienen: 25.06.2017

    The aim of this article is to compare migration as an intercultural confrontation and translation as a phenomenon creating a "Third Space" for cultural negotiation. In this frame it analyses what role interculturality plays in both areas and how... mehr

     

    The aim of this article is to compare migration as an intercultural confrontation and translation as a phenomenon creating a "Third Space" for cultural negotiation. In this frame it analyses what role interculturality plays in both areas and how these areas mutually reshape the other.

    The study deals with how the deconstructive approaches that have triggered a new understanding in the field influence translation. In this context, the concept of interculturality brought both by translation and migration, should not be considered as a medium for harmonization and assimilation, but as a means of respect to the foreign that challenges the asymmetries and dominance between the powers. In this sense, the study will demonstrate how intercultural migration and translation enabling constructive and productive interaction can function as a dynamic potential for cultures.

    Since translation and migration are two major restorative factors for intercultural communication, they create the mobility of people so of cultures which results in a reframing of the obsolete traditional perception of culture that relies on an isolated and homogenous culture model. This communication enables not only a new understanding of the other and a convergence of the cultures involved, but it also promotes a realisation of the self and its borders Bu makalede, kültürlerarası buluşmaya zemin hazırlayan göç ile 'üçüncü bir alan' yaratarak kültürler arası anlaşmayı mümkün kılan çeviri olgusu karşılaştırılmaktadır. Bu bağlamda, her iki alanda kültürlerarasılığın önemi ve bunların birbirini nasıl biçimlendirdiği irdelenmektedir.

    Çalışmanın odağında, çeviride yeni bir bakış açısı yaratan yapısökücü yaklaşımın kuramsal olarak çeviriyi nasıl etkilediği sorusu yatmaktadır. Bu çerçevede, göç ve çevirinin sonucunda oluşan kültürlerarasılık ilişkisi, uyum sağlamanın ve asimile etmenin aracı değil, güçler arasındaki dengesizliği ve üstün konumda olmayı sorgulayan yabancı olana karşı saygıyı nasıl oluşturduğu tartışılacaktır. Bu açıdan bakıldığında makalede, yapıcı bir niteliğe ve işleve sahip olan çeviri ve göçün farklı kültürler için devingen bir güce nasıl dönüşebileceği gösterilmeye çalışılacaktır.

    Her iki kavram, insanların, daha doğrusu kültürlerin hareketliliğini sağlayarak, kapalı ve farklı dünyalara karşı kendini soyutlayan geleneksel kültür anlayışının geçersizliğine yol açmaktadır. Çünkü çeviri ve göç, kültürler arası iletişimi güçlendiren etmenlerin başında gelmektedir. Bu iletişim, kültürlerin birbirini tanımasını ve birbirine yaklaşmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda her iki kültürün kendi sınırlarını görmesine ve kendini tanımasına neden olmaktadır.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Deutsch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Sprache (400); Literaturen germanischer Sprachen; Deutsche Literatur (830)
    Schlagworte: Übersetzung; Übersetzungswissenschaft; Interkulturalität; Interkulturelles Verstehen
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess